İslahiye’de Eşini, Annesini ve Çocuklarını Depremlerde Kaybetti. Acılı baba kayıp kızını arıyor
Haberler: ÇAĞATAN AKYOL – Kamera: SADIK KARAKULOĞLU
Kahramanmaraştitremelerde Gaziantep İstanbul’un İslahiye ilçesinde eşi, 3 çocuğu, annesi ve kayınvalidesini yıkılan evinde kaybeden Fatih Karaca, dün gece hastaneden çıktığı belirtilen 13 yaşındaki kızı İrem Karaca’ya ulaşmaya çalışıyor. Enkaz ve canlı olarak görüldü, ancak tanık ifadelerine göre kayıp. Karaca, “Şu anda sadece araştırıyoruz. Elimizdekiler bu kadar. Devlet büyüklerimiz bize yardım edip daha gayretli çalışırlarsa bu çocuk bu şekilde bulunur” dedi.
Kahramanmaraş’ta 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerde 50 binden fazla kişi hayatını kaybederken çok sayıda kişiye ulaşılamadı. Depremde çok sayıda kişinin hayatını kaybettiği ve izine ulaşılamadığı iddiaları da gündeme geldi. Özellikle depremlerde, çocuk kayıp vakalarının daha fazla olduğu zamanlarda. Gaziantep İstanbul’un İslahiye ilçesinde yıkılan evden sağ kurtulduğu ve daha sonra görüldüğü belirtilen 13 yaşındaki İrem Karaca’ya hala ulaşılamıyor. 14 yıldır çalıştığı Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş.’de (TEDAŞ) deprem anında nöbet tutan Fatih Karaca, kızının izini sürmeye çalışıyor. Eşi, 3 çocuğu, annesi ve kayınvalidesini kaybeden Karaca, kızı İrem Karaca’nın bulunması için yetkililere seslendi.
“11. GÜN SONUNDA SARMA İŞİ BİTTİ. KIZIM ÇIKMADI”
Akrabaları ile Adana, ANKA’da yaşayan Karaca Haberler Ajansıyla görüştü. Deprem anında görev yaptığını ve diğer arkadaşlarının da kendisini arayarak yardım istediğini belirten Karaca, şunları kaydetti:
“Demek istediğim, kendi binamın önüne geldim. Deprem olduğu zaman ikinci depremde insanların feryatları; Allah bir daha böyle bir şey yaşatmasın. Hala insanların feryatlarını duyuyorum. Kimseye ulaşamıyorsunuz. ,kimseye karışamazsınız.40 dakika sonra evime geldim baktım evim çökmüş.Üçüncü katta oturuyordum.Evim,annem,kayınvalidem,eşim ve 4 çocuğum. 6. günün sonunda 2 annem, eşim ve 3 çocuğumu çıkardık.Sonuç olarak o günlerde havaların sıcak olması nedeniyle cenazelerimizi çadırda tutmak zorunda kaldık. 6 cenazemize de Pazar sabahı geldik.Pazartesi öğlendi.Hava çok sıcaktı.Her zamanki gibi orada cenazeler olduğu için soğuk hava deposu yoktu, o yüzden güneşin altında bekledik. Cenazelerimiz deforme olmaz diyerek Adana’ya getirip gömdüm.11.günün sonunda enkaz çalışması bitti.Kızımız Enkazın altından çıkmadı” dedi.
“İNSANLAR ÇOCUĞUMUZUN AKLİ DENGESİ OLMADIĞINI SÖYLEDİ”
Kızı İrem Karaca’nın beyin sarsıntısı geçirdikten 3 gün sonra 9 Şubat’ta 14 yaşına girdiğini anlatan Karaca, şöyle devam etti:
“İrem’i aramaya başladık. Çok şükür iş arkadaşlarımın hazırlamış olduğu afişleri asmaya başladık. Bunun üzerine çocuğumuzun okul arkadaşıyla Gaziantep İslahiye Beyler Mahallesi stadında voleybol oynadığı bilgisi ve iki kişinin olay yerine geldiği öğrenildi. yemek dağıtımı için Ankara’dan isteyerek geldi kızımı gördü tam zamanında geldi anladık sonuç olarak aradık millet ikisi de doktor biri cerrah biri çocuk doktoru. Çocuğumuzun akli dengesi yerinde mi, İslahiye’de savcı mı, Adana’da Cumhuriyet savcısı mı, Allah’ın izniyle kaymakamımız araştırıyoruz, çocuğumuza dair bir delil bulamadık, öldüyse sağsa diri, önceliğimiz diri, kurban olduğum allah. ah, 20 yaşına kadar büyüttüğün evlatlarının hepsinin bir anda elinden uçup gitmesi ne kötü. allah kimseye vermesin.”
“DEVLET MÜDÜRLERİMİZ DİKKATLİ ÇALIŞIRLARSA BULUNACAKTIR”
Baba Fatih Karaca, “Bu deprem çok kişinin kalbini söndürdü. Ben de onlardan biriyim.”
“Kurbanı olduğum Allah’ım ölenlere Allah rahmet eylesin. Kalanlara Allah sabır versin ama çocuğumu gören olursa eminim ki çocuğum yaşıyordur. İnşallah bulurum. o ama yardımcı olursanız çok sevinirim DNA testi verdim DNA testi yaptığımda rastgele oluyor Gömülenlerle rekabet olmadı kaybolanlarla bulamadık Çocuğumuz rastgele bir hastanede.Şu anda araştırıyoruz, sadece araştırıyoruz.Elimizdekiler bu kadar.Devlet büyüklerimiz bize yardım edip daha gayretli çalışırsa bu çocuk bu halde bulunur.Nereye gidebilirim?Gidebiliriz’ Bu konuda bir şey yapmıyor ama devletin gücü var.Bu durumda bize yardımcı olursa yeter.Hani çocuğum olursa çocuğum gelirse orada yeniden yuva kurarım.Ocağım yanacak ama artık tek başıma yatacağım her yerde, her camide. İşyerimde bile. Çocuk bizi hayata döndürecek. Beni oyalayacak. Durum bu.”
